“Seyahat, sizi daha zengin yapan tek masraftır"
Bu alıntıya gerçekten katılıyorum. Ya siz?
Seyahatle birlikte gelen heyecan ve zenginleşme...
Bilmediğim farklı parçalarımı keşfetmek..
Tatil anılarımın alakasız konularda bende yaratıcı fikirler geliştirmesi,
bu yatırımı son kuruşuna kadar yapmaya değdiğini hissettiriyor.
Seyahate hazırlanmak , nasıl geçeceği hakkında tahminler yürütmek ,
hemen ardından yeni yerleri tecrübe edip ,
bu anıları günlük yaşantımda arkadaşlarım ve ailemle paylaşmak
İstanbul’un bir ilçesinde büyüdüm. Sırt çantam ve ben yollara düştüğümüzde
ilk konakladığımız yer Antik Likya bölgesi idi. O günden sonra, öyle yada böyle seyahatin büyüsüne kapıldım. Bana gezmeyi sevdiren ve öğreten yerdir Doğu Antalya ve Güney Ege .
O zamandan beri dünyanın farklı yerlerini keşfetmek için her fırsatı değerlendirdim. Avrupa, listemin nedense hep başında kalıyordu.
Ta ki yolum ikinci kez Likya’ya düşünceye kadar.
Gördüğüm şu ki her ülke, ziyaretçilerine otantik bir deneyim yaşatmak için yoğun çaba içinde.
Sürekli restore edilen köyler , oteller ,evler, vesaire, vesaire.
Birleri Ülkemi taklit ederken,ben gölgelerin peşine düşmüşüm.
Ve Leman Sam’ın o şarkısı dilimde .” Anladım ki hiç kimse , hiç kimse sen değil....
Likya Gezgininden Sevgilerle
- Henüz Hiç Yorum Yapılmamış..